Sözleşme Hukuku Temelleri: Bir Sözleşme Nasıl Hazırlanır ve Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Harun Emre Şentürk
- 7 gün önce
- 3 dakikada okunur

Sözleşmeler, bireylerin ve işletmelerin karşılıklı güvene dayalı ilişkilerini hukukî çerçevede güvence altına alır. Ancak birçok kişi, imzaladığı sözleşmenin içeriğini tam olarak anlamadan yükümlülük altına girmekte ve bu da ciddi hak kayıplarına yol açmaktadır. Bu yazıda, bir sözleşme nasıl hazırlanır, hangi unsurları taşıması gerekir ve sık yapılan hatalardan nasıl kaçınılır konularını sade ve güvenilir bir dille ele alıyoruz. İyi okumalar...
Sözleşmenin Hukuki Dayanağı ve Geçerlilik Şartları
Sözleşmeler, bireylerin veya kurumların karşılıklı olarak borç altına girdiği, sonuç doğuran hukukî işlemlerdir. Ancak her sözleşme geçerli kabul edilmez. Geçerlilik için sadece “karşılıklı rıza” yeterli değildir; irade beyanının Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen esaslara uygun olması gerekir. Tarafların ehliyeti, sözleşmenin konusu ve şekli gibi unsurlar, sözleşmenin geçerliliğini doğrudan etkiler. Bu şartlardan biri eksikse, sözleşme ya geçersiz sayılır ya da iptale açık hâle gelir. Dolayısıyla sözleşme hazırlarken hukuki zeminin sağlam oluşturulması, hem taraflar arasındaki güveni artırır hem de olası uyuşmazlıkların önüne geçer.
Ehliyet ve İrade Şartı
Sözleşmenin tarafları, fiil ehliyetine sahip olmalıdır. Ayırt etme gücüne sahip olmayan, reşit olmayan ya da mahkeme kararıyla kısıtlanmış kişilerin imzaladığı sözleşmeler hukuken geçerli değildir veya ancak yasal temsilcinin onayıyla geçerlilik kazanabilir. Ayrıca irade beyanının özgür ve bilinçli olması gerekir; aldatma, korkutma veya hata yoluyla imzalanan sözleşmeler iptal edilebilir.
Konunun Hukuka Uygunluğu
Sözleşme konusu, kanuna, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmamalıdır. Örneğin yasa dışı bir faaliyet için yapılan bir hizmet sözleşmesi veya kişilik haklarını zedeleyen içerikler içeren anlaşmalar geçersizdir. Taraflar isterse rıza göstersin, böyle bir sözleşme mahkeme tarafından hükümsüz kabul edilir.
Şekil Şartı
Bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için kanunda özel bir şekil öngörülmüştür. Örneğin, taşınmaz satış sözleşmelerinin noter onaylı ve resmi şekilde yapılması gerekir. Aksi hâlde yazılı olsa dahi geçersiz sayılır. Ayrıca bazı sözleşmelerin yazılı olması, ileride ispat kolaylığı sağlar ve delil gücünü artırır.
Sözleşme Nasıl Hazırlanır ve Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar Nelerdir
Bir sözleşmenin geçerli olması elbette önemlidir; ancak hukuki açıdan doğru hazırlanmış bir sözleşmenin taşıması gereken nitelikler yalnızca geçerlilik unsurlarıyla sınırlı değildir. Pratikte pek çok uyuşmazlık, eksik düzenlenmiş ya da muğlak ifadeler içeren sözleşmelerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sözleşmenin içeriği kadar nasıl ve hangi ayrıntılarla yazıldığı da büyük önem taşır. Açık, anlaşılır, dengeli ve uygulamaya uygun bir sözleşme; taraflar arasında güven ilişkisini güçlendirir, olası yorum farklılıklarının önüne geçer.
Temel İçerik Unsurları
Her sözleşmede mutlaka bulunması gereken bazı temel bölümler vardır. Bunlar:
Tarafların açık kimlik ve iletişim bilgileri
Sözleşmenin konusu ve kapsamı
Tarafların hak ve yükümlülükleri
Süre, fesih şartları ve cezai hükümler
İmzalar, tarihler ve varsa ek protokoller
Bu unsurların eksikliği, sözleşmenin yorumunu zorlaştırır ve dava aşamasında ciddi sorunlara yol açabilir.
Dil ve Anlaşılabilirlik
Sözleşme dili sade ve açık olmalıdır. Karmaşık, çift anlamlı veya teknik ifadeler, yorum hatalarına neden olabilir. Özellikle cezai şartlar, sorumluluk sınırları ve fesih nedenleri; tereddüde yer bırakmayacak şekilde yazılmalıdır. Ayrıca her iki tarafın anlayabileceği bir dil seviyesi tercih edilmelidir. Anlaşılmaz sözleşme, güçlü bir delil değil, riskli bir muamma hâline gelir.
Sık Yapılan Hatalar ve Uyuşmazlık Riski
Sözleşmelerde yapılan küçük hatalar, ilerleyen süreçte büyük hukukî sorunlara yol açabilir. Özellikle hazır şablonların üzerinde değişiklik yapılmadan kullanılması, tarafların hak ve yükümlülüklerinin dengesiz biçimde düzenlenmesi veya belirsiz ifadelerin tercih edilmesi; sözleşmeyi bir güvence olmaktan çıkarıp risk kaynağı hâline getirir. Mahkemeye taşınan birçok uyuşmazlığın temelinde, taraflarca yeterince düşünülmeden imzalanmış veya uzman desteği alınmadan hazırlanmış sözleşmeler yer alır.
Haksız Şartlar ve Tek Taraflı Yükümlülükler
Türk Borçlar Kanunu’nun 20–25. maddeleri, sözleşmelerde yer alan ve bir tarafın açıkça aleyhine olan hükümleri “haksız şart” olarak tanımlar. Özellikle tüketici sözleşmelerinde karşılaşılan bu tür maddeler, mahkemece geçersiz kabul edilir. Taraflar arasında bariz dengesizlik oluşturan, yalnızca bir tarafa yük getiren ve müzakere edilmeden dayatılan maddelerden kaçınılmalıdır.
Belirsizlik ve Yorum Açıklığı
“Süreç içinde netleştirilecektir” veya “taraflar gerektiğinde ayrıca karar verir” gibi muğlak ifadeler, taraflar arasında yorum farkına yol açar. Bu tür hükümler, sözleşmenin ruhunu zedeler ve mahkemede karşı taraf lehine yorumlanabilir. Belirsizlik, iyi niyetten ziyade kötüye kullanıma kapı aralar.
Yazının sonu... Bu yazıda verdiğimiz bilgiler hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır. Verilen bilgiler yazılma tarihinde tarihinde yürürlükte olan kanunlara göre verilmiş olup, sizin yazıyı okuduğunuz tarihte güncel olmayabilir!
Bu sebeple; EĞER AMACINIZ HUKUKİ YARDIM ALMAK İSE BİR AVUKATA DANIŞMANIZI TAVSİYE EDERİZ.
Comentarios